Güncel Başlıklar :

İnsanın dinlediği ve duyumsadığı şeyler hiçbir zaman aynı yolda birlikte yürümediler. Ozan Deniz Sarıtop

Unknown 30 Ocak 2015 Cuma 15:52

30 Ocak 2015 Cuma



İnsanın dinlediği ve duyumsadığı şeyler hiçbir zaman aynı yolda birlikte yürümediler.  Ozan Deniz Sarıtop


yorum | | Devamı...

Dedim - Ozan Deniz Sarıtop

Unknown 28 Ocak 2015 Çarşamba 07:59

28 Ocak 2015 Çarşamba



Dedim

dedim; ümidi ölüm bile öldüremez.
dedim; bu kavga; emeğin, ekmeğin, onurun
ve bilhassa dünyanın bütün kederlerinin
bütün çaresizliklerinin, emperyalizme karşı
karanlığın tam ortasında, ilk ışınlarını köpüren
bir zafer çığlığıdır.

Ozan Deniz Sarıtop 
yorum | | Devamı...

Biliriz ki, güneşin her gün doğup battığı yerdir; insan yüreği. Ozan Deniz Sarıtop

Unknown 27 Ocak 2015 Salı 17:28

27 Ocak 2015 Salı



Biliriz ki,
güneşin her gün doğup battığı yerdir;
insan yüreği.

Ozan Deniz Sarıtop


yorum | | Devamı...

Amenemope Sözleri


Amenemope Sözleri

Huzur dolu bir kalple bir parça ekmek, vicdan azabı ile beraber olan zenginlikten bin kere bin kere bin daha iyidir.

Tanrı adaleti, onu sevene verir.

Sır saklayan söyleyenden çok büyüktür.

İyilik ve tevazu tüm düşmanlıkları yener.

yorum | | Devamı...

Aristoteles Sözleri

Unknown 26 Ocak 2015 Pazartesi 16:28

26 Ocak 2015 Pazartesi


Aristoteles Sözleri 

Eğitimin kökleri acı, meyveleri tatlıdır.

Kişiler başaklara benzerler, içleri boşken başları havadadır, doldukça eğilirler.

Bilim, iyi zamanlarda servet, kötü zamanlarda bir sığınak ve iyi bir yol göstericidir.

Boşuna kendinizi kandırmayın; sürekli yaptığınız şey neyse siz osunuz.

Yetinmesini bilenler mutludur.

Sabır acıdır, fakat meyvesi tatlıdır.

Okuyup yazanla okumayıp yazmayan arasındaki ayrılık, ölülerle diriler arasındaki ayrılık kadardır.

Sözün en güzeli, söyleyenin doğru olarak söylediği, dinleyenin de yararlandığı sözdür.

Şiir, daha felsefidir ve ciddiye alınmayı tarihten daha çok hak eder.

Çok süslenenlere bakın; hepside gizlenmek istiyordur.

İnsan düşünen bir hayvandır, insanları tanıdıkça hayvanlara saygı duyuyorum.

İradene hakim fakat vicdanına esir ol.

İsteklerini tutsak al, vicdanına tutsak ol.

Yalnız erdemi bilmek yetmez, ona sahip olmak, onu yapmak da gerekir.

Umut, uyanık adamın rüyasıdır.

Dünya bir hücredir yalnızlığa seni iten fakat seni düşündürüp olgunlaştıran ortamda olabilir.

Gerçek mutluluk mal ve mülke sahip olmak ile değil, akıl ve erdeme sahip olmak ile mümkündür.

Ortak tehlikeler, birbirlerinin can düşmanı olanları bile birleştirir.

Ruhun güzelliği bedenin güzelliği kadar çabuk görünmez.

Mevkilerini para ile satan kimseler, masraflarını geri almak yoluna düşerler.

Mutluluğun özü, bizdeki tam bilgi ve ruh doğruluğudur.

Felsefe kişilerin yaşamı merak etmesinden doğar. Yaşamı en çok merak eden çocuklardır.

Fazileti olmayan insan, hayvanların en kirlisi, en vahşisi, en muhteris ve en doymak bilmez olanıdır.

Eğitim görmüş aklın işareti, herhangi bir düşünceye onu kabul etmeden önçe açık olmasıdır.

En büyük suçlar, gerekli olanı değil de, fazla olanı elde etmek için işlenir.

Herkesin haksız olması, senin haklı olduğunu göstermez.

Herkes en fazla kendi çıkarını, en az başkalarının çıkarını düşünür.

Hiçbir iyilik sahtelikle bir arada gitmez; doğru hiçbir zaman yanlışa yer vermez. Kendini olduğundan fazla göstermek de, çoğu kez gururdan değil budalalıktandır.

Akıllı insan düşündüğü herşeyi söylemez, fakat söylediği herşeyi düşünür.

İyiliğe gücün yetmezse, kötülük etme.

Sıradan insanlar gibi konuş, bilge adamlar gibi düşün; böylelikle herkes seni anlasın.

Zayıflar her zaman adalet ve eşitlik isterler. Güçlülerse bunların hiçbirini takmaz.

Kimilerinin gerçekten özgür olabilmesi için ötekilerin köle olması gerekir.

Bir 'dost' kimdir? Iki vücutta bulunan tek bir ruhtur.

En büyük suçlar zaruri olanı değil de, fazla olanı elde etmek için işlenir.

Dost; kişinin ikinci benliğidir.

Tüm insanlar doğaları gereği bilmeyi arzular.

İşler, iş olarak şerefli veya şerefsiz diye ayrılmazlar. Yapılışlarındaki maksada göre şerefli veya şerefsiz olurlar.

Arzu öyle bir şeydir ki, hiç doymak bilmez; bir çok insanların hayatı, arzuları doyurma yollarını aramakla geçer.

Bilge kişi zevk aramaz, kaygı ve acılardan uzak durur.

Bilgi doğuştan akılda yoktur, ama akıl bilgiyi üretecek kapasitededir.

Çünkü doğaya güvenilir, paraya değil.

Alçak olan kimse düşmekten korkmaz.

Cesaret kuvvetle birleşince birazcık artar.

Bütün insanlar doğaları gereği bilmek isterler.

İnsanın içinde olanlar dışında anlam buluyor.

Tek istikrarlı devlet, tüm insanların yasa önünde eşit olduğu devlettir.

bütün insanların düşünecegi bir akli vardır ve kullanmasını bilmek gerekir.

Biz, tekrar tekrar yaptığımız şeyleriz. Demek ki mükemmellik bir eylem değil, bir alışkanlıktır.

Bütün dünyevi yaşam bir hastalıktır, bir tür duygu oluşumudur. En iyisi hiç doğmamış olmaktır. Eğer insan, bir felaket olup da doğmuşsa, en hızlı şekilde ölmeyi denemelidir.

Kimi ister, kimi verir; doğa ile insan bir bütündür.

Kahraman, çevresine ölüm yaymaz, ama ölüme meydan okur.

Erdem bilincine sahip olmak yeterli değildir. Erdeme erişmek için ya da iyi insan olmak için çaba göstermeliyiz.

Erdem ve kabiliyet yönünden üstün olan kimselerin arkasından gitmek ve onlara uymak doğrudur.

İsteklerine gem vuranı, düşmanlarını alt edenden daha yürekli sayarım; en çetin yengi öz yengidir de ondan.

Her kişi öfkelenir, bu çok kolaydır; ancak tam istenilen kişiye, tam ölçüsünde, tam zamanında, tam yerinde, tam yöntemince öfkelenmek, ne herkesin yetkinliğindedir, ne de kolaydır.

Hükümetlerin alınyazılarını belirleyenler, her zaman silah taşıyanlardır.

Sevmek acı çekmektir, sevmemek ölmek.Sevmek zevktir ama yanlız sevilmenin hiçbir zevki yoktur.

Arzu; bir şeyi istemek veya söylemektir.

Bütün; başı, ortası ve bir sonu olandır.

İyi, basit; kötü ise çok yönlüdür.

İnsanları iyi yapan yasalardır.

Utanç gençlerin süsü, yaşlıların yüz karasıdır.

İyi iki anlama gelir: Birisi mutlak iyidir. Diğeri ise birisi için iyi olandır.

Yalnızlık vahşi hayvanlara yada Tanrıya mahsustur.

Hiç kimse rastlantıyla ya da onun aracılığıyla doğru ve akıllı olmaz.

Hiçbir dahi, biraz çılgınlık karışımından yoksun olamaz.

Tek mantık düşünebilmekse; evet, akıllıyız.

Hayatı bir şölen sofrası gibi bırakmalı, ne susuz ne de sarhoş olarak.

İlkeler ya da ilk nedenler bilimidir felsefe.

İnsanlar arzularına son olmadığı için, bu arzuları tatmin edecek vasıtalara da son olmamasını isterler.

İnsanoğullarının yönetimi sanatı üzerinde düşünen herkes, devletlerin geleceğinin gençlerinin eğitimine bağlı olduğu konusunda ikna olmuşlardır.

Yanlış yoldan gitmenin birden çok yolu vardır. Ama doğruyu yapmanın tek bir yolu bulunur. Yanlış yapmak bu yüzden kolay, doğruyu bulmak ise bu yüzden zordur.

İnsan ve hayvan arasındaki tek fark düşünmektir düşünebilen.

Kimse tesadüfle veya onun vasıtasıyla doğru ve akıllı olmaz.

Yaratılış bakımından bütün kişiler öğrenmek isteği içindedirler.

İyi rejimler arasında demokrasi en kötüsüdür, ancak kötülerin en iyisidir.

İnsan politik bir hayvandır.

İnsan, doğası gereği siyasi hayvandır.

İnsanlar bir açıdan iyi pek çok açıdan kötüdür.

Demokrasi despotizmin en ileri şeklidir.

Hukuk her şeyin üzerinde olmalıdır.

Yüreklilik güçle birleşince büsbütün artar.

Her devinim, ne denli hızlıysa o denli devinimdir.

Kanun düzendir, iyi kanun iyi düzendir.

Eflatun'u severim ama gerçeği daha çok severim.

Devlet birçok kişi tarafından yönetilirse bu ona, tıpkı giderleri toplulukça kaynaklanan şölenin tek kişinin hazırlayacağı bir şölenden daha üstün olması gibi bir üstünlük sağlar. Onun içindir ki çoğunluk, birçok durumda, her kim olursa olsun tek bir kişiden daha iyi bir yargıçtır. Ayrıca çokluk daha güç bozulur ya da kıstırılır. Kötü bir anında olan ya da konuya ilişkin çok güçlü duyguları bulunan bir kişinin yargısı ister istemez çarpık olacaktır. Öte yandan, bir kitlenin yargıda bulunması durumunda, kitleyi oluşturan her kişinin aynı anda duygulara kapılmasını ve yargısını çarpıtmadan ayarlamak güçtür.
yorum | | Devamı...

Alphonse Daudet Sözleri

Unknown 25 Ocak 2015 Pazar 15:26

25 Ocak 2015 Pazar


Alphonse Daudet Sözleri

Kitaplar benim sevgili dostlarım, gerçek yol gösterenlerimdir. Çünkü ikiyüzlülük etmeden, bana görevlerimi anımsatırlar.

Kadınlar erkeklere söyleyeceklerini gözleriyle söylerler.

Suçu bağışlayan asildir, ancak özür dileyen daha asildir.
yorum | | Devamı...

Aptalların hayat boyunca elde edecekleri tek iş, kukla ustalarına birer kukla olmaktır. Ozan Deniz Sarıtop


Aptalların hayat boyunca elde edecekleri tek iş, kukla ustalarına birer kukla olmaktır. Ozan Deniz Sarıtop


yorum | | Devamı...

Zulüm karşısında sessizliğini koruyarak barışın gelmesini bekleyenler, şizofrenik hastalığın ilk belirtileridir. Ozan Deniz Sarıtop



Zulüm karşısında sessizliğini koruyarak barışın gelmesini bekleyenler, şizofrenik hastalığın ilk belirtileridir. Bu durum olsa olsa, kölelik bilincini kendilerine aşılamış aciz yaratıkların, emir komutayla yürümelerinden başka bir şey değildir. Ozan Deniz Sarıtop
yorum | | Devamı...

Her ihanet kendisine bir soykırımdır. Ozan Deniz Sarıtop

Unknown 21 Ocak 2015 Çarşamba 08:01

21 Ocak 2015 Çarşamba


Her ihanet, kendisine bir soykırımdır. Ozan Deniz Sarıtop
yorum | | Devamı...

Umut; bazen zamanı geri saran içimizdeki çocuğa, uzun bir yolculuk etmektir. Ozan Deniz Sarıtop

Unknown 20 Ocak 2015 Salı 10:58

20 Ocak 2015 Salı


Umut; bazen zamanı geri saran içimizdeki çocuğa, uzun bir yolculuk etmektir.  Ozan Deniz Sarıtop
yorum | | Devamı...

Alfred Adler Sözleri

Unknown 19 Ocak 2015 Pazartesi 03:23

19 Ocak 2015 Pazartesi


Alfred Adler Sözleri

İnsan iradesi özgür değildir. İşin doğrusu, bir amaca bağlanır bağlanmaz insan iradesi özgürlüğünü yitirecektir.

Bir insanın değeri, toplumsal işbölümünde üzerine düşen yeri ne ölçüde doldurduğuna bakılarak belirlenir.

Tüm yaşamımız, insanların birbirini karşılıklı etkileyebileceği varsayımına bağlı olarak akıp gitmektedir.

Tırnak kemirme ve burun karıştırma gibi dikkat çeken kötü alışkanlıklara sahip insanlar, ilgili davranışlarıyla inatçı kimseler olduklarını ele verdiklerini bilmezler.

Unutkan insanlar öyle kişilerdir ki, açıkça başkaldırmaya pek yanaşmaz, ama unutkan davranışlarıyla ödevlerine karşı yeteri kadar ilgi duymadıklarını ele verirler.

Yıkayıp temizleme hastalığı'na kadınlarda alabildiğine sık rastlanır. Böyle davrananların tümü de kadınlık rolünü üstlenmeye karşı koyanlardır; ilgili davranışlarıyla kendilerini bir tür mükemmelliğe kavuşmuş görür, her gün kendileri gibi sık sık temizliğe başvurmayan kadınlara tepeden bakarlar.

Uygarlığımızda bir kızın özgüvenini ve cesaretini yitirmemesi kolay değildir.

Toplumdan uzak kalmak isteyen biri için, örneğin hep kirli bir yaka ya da pejmurde bir ceketle toplum içinde görünmekten daha uygun ve daha etkili bir çare yoktur. Kendisini başkalarının dikkati, eleştirisi ve rekabetiyle yüzyüze getirecek bir işin başına geçmekten yakayı sıyırmada ya da sevgi ve evlilikten kaçma işinde, başkalarının karşısına bu şekilde çıkmaktan daha iyi ve mükemmel ne yardım edebilir kendisine?

Bazen insanlar, kendini beğenmişlik ya da kibir sözcüğü yerine kulağa daha hoş gelen hırs sözcüğünü kullanarak kendilerini biraz temize çıkarmaya çalışırlar.

Hayatta kadınların nasıl ikinci derecede rol oynamakla yükümlü kılındığını gören bir kızın cesaretini yitirip, kendisini bekleyen işlere pek istenildiği gibi el atamayacağı, yaşamın karşısına çıkaracağı ödevlerden korkup soluğu kaçmakta alacağı doğal, bunun da kendisini işe yaramaz bir duruma sokacağı kuşkusuzdur.

Oyun oynamaktan kaçan çocukların ruhsal gelişimlerinde her zaman bir aksaklık sözkonusudur.

Kadınla erkek arasındaki uzlaşma ve dengenin karakteristik özelliği arkadaşlıktır. Kadın ve erkek arasındaki ilişkide karşı tarafı boyunduruk altına almak, tıpkı ulusların yaşamındaki gibi katlanılmaz nitelik taşır.

Kadınların erkeklerden daha az yetenekli olduğu savı bir masaldan, gerçekmiş izlenimi veren bir uydurmacadan başka nitelik taşımaz.

Bazı çocuklar aşırı derecede huysuzluğu kaçarak dikkati üzerlerine çekmek isterken, daha çok yada daha az kurnaz kimileri aşırı derecede uslu davranarak aynı amaca varmaya çalışırlar.

Bütün oyunlarda gelecek için hazırlık özelliği açığa vurur kendini. Örneğin çocuğun oyun karşısındaki tutumunda, oynayacağı oyunun seçiminde ve ona verdiği önemde bu durumu gözlemleyebiliriz.

Bir insanın devinimlerinin yöneldiği amaç, o insanın çocukken dış dünyadan aldığı izlenimlerin etkisi altında gelişip ortaya çıkar.

Her isteyiş, bir yetersizlik duygusuyla ilgilidir, insanda bir doyum, bir hoşnutluk, bir yeterlilik sağlama eğilim ve dürtüsünün doğmasına yol açar.

Örneğin moral gücünü yitirmiş pısırık bir ortamda büyüyen çocuklarda böyle bir durumla karşılaşırız; çevrenin aşırı kötümserliği kolaylıkla çevreden çocuğa geçer.

Çocuğun aile çevresindeki bir kişiye göstereceği aşırı sevginin hiçbir zaman gözden kaçırılmaması gerekir.

Hayatta birçok kötü olayla karşılaşmış güçsüz çocukların hayal gücü üstün düzeydedir; böylesi çocuklar, düş kurup dururlar hep.

Dikkat, ilgi duyulan bir nesnenin belirli bir amaçla ele geçirilmesini sağlayan bir araçtır.

Kadınla erkek arasındaki uzlaşma ve dengenin karakteristik özelliği arkadaşlıktır.

Her ruhsal yaşamın başında az çok bir aşağılık duygusunun yer aldığını kabul etmek gerekecektir.

Kendilerini ezik durumda hissedenlerin yaşamın küçük bir kesitinden dışarı çıkamayanlar arasında yer alacağını, hayattan biraz yüz çevirmiş kişilerin yaşamın sorunlarını, yaşama gereği gibi ayak uyduranlar kadar açık seçik göremeyeceğini söyleyebiliriz.

Henüz anlaşılmamış biçimde de olsa din'in de toplu yaşama zorunluğundan doğduğu görülür; dinde kutsanmış toplu yaşam biçimleri, anlayıcı ve kavrayıcı düşüncenin yerine geçerek bireyler arasında bağlayıcı öge rolünü oynar.

Bir başkasını etkilemenin en iyi yolu, o kişiyi hak ve çıkarlarını garanti altına alınmış hissedeceği bir ruh durumuna sokmaktır.

İhmâl, toplumsallık duygusunun bir eksiğidir.

Ruhsal ilişkiler örgüsünden koparılıp alınmış bir tek ruhsal olaya dayanılarak insanı tanımak gibi bir işe kalkışılamaz.

Hayatın tek tek olayları bakımından sıklıkla gözlemlediğimiz bir şey var ki, o da bazı kimselerin yaşam konusunda kendilerinde varolan yeteneklerden haberlerinin bulunmayışı ve ilgili yetenekleri küçümsemeleridir.

İki kişinin aynı şeyi yapması, aynı şey değildir; ama aynı şeyi yapmasalar da, yaptıkları aynı şey olabilir.

Sanrı, ruhsal berilimin alabildiğine büyük boyutlara ulaştığı, insanın amacından itilip uzaklaştırılacağı korkusuna kapıldığı durumlarda ortaya çıkmaktadır.

Özetlersek diyebiliriz ki, düş, düşü görenin kafasının bir sorunla meşgul olduğunu, ayrıca bu sorun karşısında ne gibi bir tutum takındığını ortaya koyar. Düşte düşü görenin çevresine karşı tutumunu etkileyen toplumsallık duygusu ve güçlülük eğilimi gibi iki etken özellikle rol oynar, en azından bunların düşte hafiften izlerini ele geçirmek mümkündür.

Kadının yetersizliğine ilişkin önyargı ve buna bağlı olarak erkeğin kendini beğenmişliği, her iki cinsiyet arasındaki uyumu sürekli bozarak inanılmayacak bir gerilimin doğmasına yol açar; ilgili gerilim, özellikle sevgi ilişkilerine de nüfuz ederek tüm mutluluk olanaklarını aralıksız tehdit altında tutar, hatta çok kez yok eder. Tüm aşk yaşamımızı zehirleyerek kurutup bir yangın yerine çevirir.
yorum | | Devamı...

Albert Schweitzer Sözleri


Albert Schweitzer Sözleri


Kimse yillarca yasadigi icin ihtiyarlamaz. Insanlar ideallerine ihanet ettikleri zaman yaslanirlar.

Tehlikeli bir dönemde yaşıyoruz, insan kendine hükmetmeyi öğrenmeden doğaya hükmetmeyi öğrendi.

Mutlulugu sadece insanlarla "bölersen", onu Çarpabilirsin.

Büyük olmak iyidir, ama insan olmak daha iyidir.

Biz hepimiz o denli çok birlikte olduğumuz halde hepimiz yalnızlıktan ölüyoruz.

Ahlakliligin en büyük düsmani duygusuzlasmaktir.

Hayat, bencil veya düşüncesizce hareketler nedeniyle yok edilemeyeceği gibi, daha yüce bir değer veya amaç için de feda edilemez.

Ben daima şuna inanmışımdır ki, her birimiz hiç olmazsa yoksulluğun bir parçasını sona erdirebilmek için ufak bir şey yapabilir.

İnsanlar arasinda cok sogukluk var, cünkü kendimizi aslinda oldugumuz kadar sicak kanli göstermiyoruz.

Mutluluk bizde olmadığı halde, başkalarına verebileceğimiz tek şeydir.

Biz bilgi edindikçe etrafımızdakiler anlaşılır bir hâl almaktan ziyade daha da gizemli olur.

Mutluluk iyi bir sağlık ve kötü bir hafızadan başka bir şey değildir.

Vazife duygusu, en büyük terbiyeci güçtür.

İnsan yaşamanın amacı başkalarına hizmet etmek, şefkat göstermek ve yardımcı olmayı istemektir.

Etik, yasayan herseye karsi hissettigimiz sonsuz sorumluluktur.

Uygarlık maddi ve manevi ilerlemedir; bu ilerleme gerek kişilere, gerekse topluluklara hayat uğraşısının yarattığı zorlukları azaltmakla olur.

Kimi vakit sönen hayat ateşimiz rüzgar gibi bir başkası tarafından körüklenerek alevlenir; ve her birimiz bu ateşi tekrar canlandıran dostlarımıza en içten teşekkürlerimizi borçluyuz.

Bir çok insan mutsuz olduklarını bilirler; ama daha fazla sayıdaki insan mutlu olduklarını bilmezler.

Her insanin bizi insan olarak ilgilendirdigi bilinci azalirsa kültür ve etik sarsilmaya baslar.

Gelişme iyi şeydir, yeterki her yönünden anlaşmaya varılsın.

İnsanın ahlakı insanla bitmemeli, evrene yayılmalıdır; bir parçası olduğu büyük hayat zincirinin yeniden farkına varmalıdır. Tüm varlığın bir değeri olduğunu anlamalıdır.

Sonsuzluktan bize ulasan ruhani ışının "ask" oldugunu fark eden, dinin, kendisine dogaüstü gercekler hakkinda eksiksiz bilgiler sunmasini istemekten vazgececektir.

Bütün dahiler göklere uzanır, Mozart ise gökten inmiştir.


yorum | | Devamı...

Aşk, bir yeryüzü ayetidir. Ozan Deniz Sarıtop



Aşk, bir yeryüzü ayetidir.  Ozan  Deniz Sarıtop
yorum | | Devamı...

Abraham Lincoln Sözleri


Abraham Lincoln Sözleri


Gelecek senin notlarındır, geçmişse sınavın.

Karakter ağaç ise, şan ve şeref o ağacın gölgesi gibidir; biz hep gölgeyi düşünürüz oysa gerçek olan ağacın kendisidir.

Aynaya baktığında başka birini görmek istemiyorsan kendin gibi ol.

Alkışlara inanmayın; çoğunluk alkışlıyorsa iyi, güzel ama alkışlayanlar ya dalkavukların elleriyse.

Bazı insanları her zaman, bütün insanları da bazen kandırabilirsiniz; ama bütün insanları her zaman kandıramazsınız.

Kendinizle ilgili iyi hissettiğinizde enerjiniz pozitif titreşir. Enerjiniz pozitif titreşirken kendinize pozitif şeyleri çekersiniz. İstediklerinizin olması için ; pozitif titreşime geçmeniz zorunludur.

İyi bir iş yaptığımda kendimi iyi, kötü bir iş yaptığımda kendimi kötü hissediyorum. İnandığım tek din bu!

Hiçbir şeyden asla vazgeçme çünkü vazgeçenler yalnızca kaybedenlerdir.

İnsanların kimlikleri güç ve makam sırasında ortaya çıkar.

Güç süreklidir; ama gücün kazandığı zaferlerin ömrü pek kısa olur.

Hatadan korkan bir insan hiçbir şey yapamaz.

Diplomasi, insanları kendilerini gördükleri gibi tarif edebilmektir.

Ne kadar mutlu olmaya karar vermişseniz o kadar mutlu olursunuz.

Siz içkiyi savuna bilirsiniz ama içki sizi asla savunmaz.

Bir ülke, yarı köle yarı özgür insanlardan oluşursa yaşayamaz.

Geçmişini sadece özlemek istemiyorsan ayak izlerini kaybetmemelisin.

Tecrübeme göre eğitimsiz kimselerin erdemleri de azdır.

Yarın geride kalan ömrümüzün ilk günüdür.

Uşak olmayı istemediğim gibi, uşak kullanmayı da sevmem; benim demokrasi anlayışım budur.

Unutma, yarın geride kalan ömrümüzün ilk günüdür.

Ormanda kıvılcım çıkarmaya teşebüs edenler, yalnızca bir tutam aydınlık için övülebilirler. Aslında onlardan geriye kalan, kalın bir toz bulutu ve kendilerinin de karıştığı etten ve kemikten siyah kül yığınıdır.

Politikacılar halkın çıkarlarından farklı çıkarlara sahip olan insanlar topluluğudur.

Eğer bir ağacı kesmek için bir saatim olsaydı, ilk kırkbeş dakikada sadece baltamı bilerdim.

Konuşup da aptallığınızı ortaya koyacağınıza, konuşmayın da hiç olmazsa herkesin şüphesi kalsın.

Neredeyse bütün erkekler güçlüklere dayanabilir, ama bir adamın karakterini test etmek istiyorsan, ona güç ver.

Okulda hata yapmanın,hile yapmaktan çok daha onurlu olduğunu öğret ona (oğlunun öğretmenine)

Bana okuduğum kitapların en güzelinin hangisi olduğunu sorarsanız söyleyeyim; Annemdir.

Hayatta olduğum, olacağım herşeyi güzel anneme borçluyum.

Hemen herkes sıkıntıya göğüs gerebilir ama insanın asıl karakteri eline kuvvet geçtiğinde ortaya çıkar.

Güçlüğe hemen hemen her insan dayanabilir fakat onun karakterini sınamak istiyorsanız ona yetki verin.

Başkalarının hürriyetlerini tanımayanlar, hürriyete layık değildir.

Evsiz biri başkasının evini yıkmaya çalışmamalı, çalışıp kendine bir ev yapmalıdır.

Dünyanın büyük adamları okullarının en büyük öğrencileri değildi; çoğu zaman en büyük okulları bitirenler de hayatın büyük adamları olmamışlardır.

Muhafazakarlık nedir? Eski ve denenmişe hayran olmamak, yeni ve denenmemişe muhalif olmak değil midir?

Demokrasi, halkın halk tarafından halk için idaresidir.

Kimse kimseyi rızası olmadan yönetemez.

Başka ulusları özgürlüklerinden edenler er geç kendileri de özgürlüklerinden olurlar.

Eğer ilk önce nerede olduğumuzu ve nereye meylimiz olduğunu bilirsek, ne yapmamız gerektiğini ve nasıl yapacağımızı iyi değerlendirebiliriz.

Eğer karşınızdaki kişiye, bütün kalbin ve yeteneklerinle yardım etmeyi kabul edebiliyorsan, işte o zaman onu eleştirebilirsin. Bu olumlu eleştiridir.

Genç bir adamın ilerlemesi; başkalarının onun ilerlemesinden, ne kadar rahatsız olurlarsa olsunlar onun muktedir olduğu her yolda kendisinini islah etmesiyle kabildir... kuşku ve kıskançlık hiçbir insana, hiçbir durumda faydalı olmamıştır. Gerçi bir adamın yükselmesine mani olmak için bazı kötü yürekli girişimler olabilir, hatta bunların başarılı olmaları bile mümkündür, eğer onlar zihninin asıl gerçek yoldan sapmasına ve haksızlık üzerinde zamanını israf etmesine sebep olursa.

Ya hür bir millet olarak yaşayalım ya da ölelim.
yorum | | Devamı...

Yalnızca sevgidir bağı çözülmeyen tek sözcük, yeryüzünün kalbinde. Ozan Deniz Sarıtop

Unknown 18 Ocak 2015 Pazar 12:40

18 Ocak 2015 Pazar


Yalnızca sevgidir bağı çözülmeyen tek sözcük, yeryüzünün kalbinde.  Ozan Deniz Sarıtop
yorum | | Devamı...

Aiskhylos Sözleri


Aiskhylos Sözleri 


Yeminine bakıp insana inanma, insana bakıp yeminine inan.

Dizginsiz dil bela getirir.

Dengin dengini bulmasıdır; en büyük mutluluk bu dünyada.

Acının ödülü tecrübedir.

Pek az kişi, iyi talihli bir dostun başarılarını kıskançlık duymadan kutlayabilir.

Kıskanılmayan, imrenilecek bir fazileti olmayandır.

Görünmek istediğin gibi ol.

Gerçek mutluluk iyi yaşamak değil, yaşamayı iyi bitirmektir.

Akıllı insan aptal görünürse kazançlı çıkar.

Tatlı şeyler, sonu iyi biten acılardır.

Tatlı sözler, şiddetli bir öfkeye karşı en tesirli ilaçtır.

Yaşlılar için, öğrenmenin zamanı geçmez.

Dostlarından kuşkulanmak, başa geçenlere özgü bir hastalıktır.

Yaşlılık, gençlikten daha adildir.

Ölmeden önce kimse mutlu değildir.

Mutsuzluğun ulağı olmak da ayrıca mutsuzluktur.
yorum | | Devamı...

Adam Fawer Sözleri


Adam Fawer Sözleri

İnsanı en çok üzen şey; Ummadıkları kişiler adam olurken, adam sandıklarının insan bile olamamş olmasıdır.

Gerçekten seviyorsan eğer uzaklık gözünü korkutmamalı. Çünkü asla unutma; yanındayken bile uzaktı bazıları.

Her gün kendimi biraz daha iyi hissedebileceğimi umarak kalkıyorum. Bazen öyle de oluyor. Sonra gece çöküyor ve o hala yok…

Bil ki geride bıraktıkların ileriye gitmeni engelleyecek. Unutma; ileri gidebilmen için arkadakileri unutman gerek.

Nokta her zaman bir son demek değildir, bazen kendinden sonraki harfin büyük olacağını gösterir.

Düşün: Kör, sağır ve dilsiz çölde gidiyorlar ve sağır ölüyor. Dilsiz köre, sağırın öldüğünü nasıl anlatır? Seni sevmek; sadece dilsiz kalmak değil, dilsizin böylesi olmak işte!

Yaşadıklarınız unutulur, söyledikleriniz unutulur fakat hissettirdikleriniz asla unutulmaz..!

Hayatından silmek istediklerini gerçekten sil, Çünkü geri dönüşüm kutusunda bekletirsen; sistemini yavaşlatır !

Herşeyin sıradanlaştığı bir dünyada, Bazen kaybetmek en doğru seçimdir. Ve o dünyada en yerinde tercih; vazgeçiştir.

Her davranışınızı önceden belirleyen arzularınız, ruhunuzun o kadar derinlerine işlemiştir ki, onlara dikkat bile etmezsiniz. Ve bu da sizi mükemmel bir köle yapar.

Unutma; Kimse unutulmayacak kadar sonsuz ve sonsuza dek sevilecek kadar değerli değil aslında.

İyiki'lerin keşke'lerini geçsin bu hayatta. Çünkü zamanı geri çevirmek için saatin yelkovanı ile oynamak fayda sağlamaz.

Satranç hayat gibidir. Her parçanın kendi işlevi vardır. Bazıları zayıftır, bazıları ise güçlü. Bazıları oyunun başında işine yarar, bazılarıysa sonunda. Ama kazanmak için hepsini kullanmak zorundasın. Aynen hayatta olduğu gibi, satrançta da skor tutulmaz. On parçanı kaybedip yine de kazanabilirsin oyunu.

Yüzyıllardır oynanmasına rağmen hiçbir seyirci; sahneye fırlayıp Romeo’nun zehirli iksiri içmesine engel olmamıştır. Sonunda geminin batacağı bilindiği halde Titanic defalarca izlenmiştir. Bitecektir korkusuyla aşktan kaçarsan hayattan hiçbir tat alamazsın. Çünkü Romeo ölmeli, Titanic batmalı ama aşk her şeye rağmen yaşanmalı.

Tahmin etmek imkansızdır. Ama şimdiki zamanı çok iyi bilirsen geleceği kontrol edebilirsin.

İşte hayatın en güzel tarafı da buydu; her şey olabilirdi, her ne kadar olasılıksız olursa olsun olabilirdi, olasılık dışı olan bir olay mutlaka olurdu.
yorum | | Devamı...

Albert Einstein Sözleri

Unknown 17 Ocak 2015 Cumartesi 22:23

17 Ocak 2015 Cumartesi


Albert Einstein Sözleri 

Mutlu olmak istiyorsan, bir amaca bağlan; insanlara ya da eşyalara değil.

Dünya; kötülük yapanlar değil, seyirci kalıp hiçbir şey yapmayanlar yüzünden tehlikeli bir yerdir.

Hayatı yaşamanın iki yolu vardır: Biri hiçbirşeyin mucize olmadığını düşünmek, diğeri herşeyin mucize olduğunu düşünmek.

İnsan aklın sınırlarını zorlamadıkça hiçbir şeye ulaşamaz.

Bir insanın zekası verdiği cevaplardan değil; soracağı sorulardan anlaşılır...

Takdir ediliyorsan değil, Taklit ediliyorsan başarmışsın demektir.

Sakın Sana Kötüsün Diyenlere Aldırma. Bana da Gerizekalısın Giyenler Oldu. Ve Ben Atomu Parçalayıp Ellerine Verdim.

Küçük mevzularda gerçeği ciddiye almayan birine, büyük mevzularda da güvenilemez.

İnsan savaş gibi inanmadığı bir şey için acı çekeceğine, barış gibi inandığı bir dava uğruna ölse daha iyi değil mi.

İnsanı ayakta tutan iskelet ve kas sistemi değil, prensipleri ve inançlarıdır.

Her savaş insanlığın ilerlemesini engelleyen kötülük zincirine bir halka ekler.

İnancı dışlayan bilim topal, bilimi dışlayan din kördür.

Hayal gücü bilgiden daha önemlidir.

Neden bunca kişinin odun kırmaktan büyük zevk aldığını biliyorum. Bu aktivitede sonuçları hemen anında alabilirsiniz.

Zorunlu askerlik sadece medeniyetin devamı için değil, aynı zamanda varlığımız için de ciddi bir tehlike oluşturur.

Herkesin fikir birliğine vardığı bir akşam, kayıp bir akşamdır.

Aynı anda, hem savaşa hazırlanıp, hem de savaşı önleyemezsiniz.

Eleştiriyi kabul etmeyen, başarısına inandıracak kimseyi bulamaz.

Zorlukların göbeğinde fırsatlar yatıyor.

Hiçbir şeyi riske atmamak, aslında herşeyi riske atmaktır.

Hayat düşünenler için komedi, hissedenler için facia...

Aylarca, yıllarca düşünür de düşünürüm. Doksan dokuz defasında yanlış sonuca varırım. Yüzüncüsünde haklıyımdır.

bilgi birikimimizle öyle sorunlar yaratırız ki aynı birikimimiz bu sorunları çözmemize yetmez.

Bir hatayı iki defa tekrar etmeyen en mükemmel insandır.

Bir ülkenin geleceği o ülke insanlarının göreceği eğitime bağlıdır

Gelecekte başarılı olacak insanlar, geçmişten çalışarak ulaşmalıdır.

En değerli kişiler alçakgönüllü olanlardır.

Coşku, zekadan daha önemlidir.

Savaşsız bir dünyanın mimarları Askerlik hizmetini reddeden gençler olacaktır.

Genelde insanlığın kaderi, hak ettiği olacaktır.

Delilik şüphesiz aptallıktan daha iyidir, Delilik var olmuş bir zekanın yok oluşudur. Aptallık ise var olmamış bir zekanın var olmamaya devam edişidir!

Çok zeki olduğumdan değil, sadece sorunların üstünde daha çok duruyorum.

Dahiliğin mutlak bir sınırı vardır, aptallığın asla.

Dünyada bir tane dahi çocuk mutsuz olduğu sürece, büyük icatlar ve ilerlemeler yoktur.

Hayal bilimden daha önemlidir, çünkü bilim sınırlıdır.

Dehanın 10'da 1'i yetenek 10'da 9'u da çalışmaktır.

Bu dünyada beni birkaç kişi anladı, onlar da yanlış anladı.

Ben atomu insanlığa hizmet etmek için buldum. Onlar bomba yapıp birbirlerini yok ettiler.

Böyle olacağını bilseydim, bir ayakkabı tamircisi olurdum.

Bilim atom bombasını üretti, fakat asıl kötülük insanların beyinlerinde ve kalplerindedir.

Önyargıları yok etmek, atom çekirdeğini parçalamaktan daha zordur.

Yanlış yapmayan insan yoktur; insanlık yanlışını kabul ve düzeltmekle olur.

Hayat bisiklet gibidir,dengeyi kaybetmemek için ilerlemek gerekir.

Eğitim, insanın okulda öğrendiği her şeyi unuttuğunda arta kalandır.

Ben gelecek için hiç bir endişe duymadım. O yeterince hızlı geliyor.

Sadece iki şey sınırsızdır, evren ve insanoğlunun ahmaklığı, ilkinden o kadar da emin değilim.

Aptallığın en büyük kanıtı, aynı şeyi defalarca yapıp farklı bir sonuç almayı ummaktır.

Bilgelik dünyanın düzenini değiştirmekten çok, kendi isteklerini değiştirmektir.

En önemli insani çaba, eylemlerimizde ahlaklı olmak için çalışmaktır. İç dengemiz ve hatta varoluşumuz buna bağlıdır. Ancak iyi ahlaklı eylemler hayata güzellik ve onur verebilir.

Ancak başkaları için yaşanan bir hayat, yaşamaya değer bir hayattır.

İlkelerin boğazına dolanıp dibe batmaktansa, oportünist olup suyun üstünde kalmayı yeğlerim.

Bir kum tanesinin sırrını çözmeyi başarsaydık, bütün dünyanın sırrını öğrenmiş olurduk.

Aynı şeyi defalarca yapıp farklı sonuç almayı uman kişiye aptal denir. Dahiliğin bile mutlak bir sınırı varken aptallığın asla. En kötüsü de Dünya onlarla doludur.

Evrenin en anlaşılmaz özelliği anlaşılabilir olmasıdır.

Çok hırslı insanlar, toplumda övülürler ve onların hep başarıya ulaştıkları düşünülür. Ama hırslı insanlar bana; kendilerini durmadan yıpratan, hiçbir zaman doymayan, 'başarı için her yol mübahtır' diyecek kadar ilkelerinden uzaklaşabilen insanlar gibi gelirler.

Bazı erkekler kadınları anlamaya çalışır, diğerleri kendilerini daha basit konulara adarlar, örneğin görelilik kuramına.

Gençliğimizde düşüncelerimizi oluşturan tüm konular sevgiyle ilgilidir, sonraları ise tüm sevgimiz düşüncelerimiz olur.

Yeryüzündeki şartların düzelmesi, sadece bilimsel buluşlardan çok ahlaklı bir yaşama düzeninin gerçekleşmesine bağlıdır.

İfade özgürlüğünü, yasalar tek başına garanti edemez. Herkesin kendi düşüncesini, cezalandırma olmaksızın açıklayabilmesi için toplumda hoşgörü mevcut olmalıdır.

Hala anlayamadınız değil mi? Önemli olan haklı ya da haksız olmak değil. Kavganın kazananı yoktur. Ya kaybedersiniz ya da daha çok kaybedersiniz. Önemli olan kalp kırmamak. Önemli olan yargılamadan,karşılıksız sevebilmek ve iyilik yapabilmek. Haklı bile olunsa özür dileyecek kadar asil olmak,bilge olmaktır. Egonuzu kontrol edemediğiniz sürece, O sizi kontrol etmeye devam edecek. Böyle olduğu sürece tüm dünya sizin bile olsa asla mutlu olamazsınız.

Büyük idealler uğruna önce küçük bir azınlık savaşım vermiştir.

Yolculuk etmeyi seviyorum ama varmaktan nefret ederim.

Güzel gençler doğanın eseridir, güzel yaşlılar ise sanatın.

Propagandayla zehirlenmedikleri sürece kitleler asla savaş düşkünü değildirler.

Sadece barışçı değil, militan bir barışçıyım. Barış için savaşmaya hazırım.

Gerçeği aramak onu elde etmekten daha kıymetlidir.

Gerçeğin bilgisi deneyle başlar, deneyle biter.

Akıllı ve iyi niyetli insanlara özgü bir ada olması için neler vermezdim; öyle bir yer olsa ben bile vatansever kesilirdim.

Bana güvenilen bir sırrı kutsal bir emanet gibi saklarım, ama sırları elimden geldiği kadar bilmemeye çalışırım.

Sağduyu, onsekizine kadar edindiğimiz önyargılar toplamıdır.

Sorunlar, onları yaratanların mantığı ile çözümlenemez.

Eğer gerçeği açıklamak istiyorsan, zarafeti terziye bırak.

Yüksek ruhlar, her zaman sıradan akılların şiddetli muhalefetleriyle karşılaşırlar.

Açlıktan karnı guruldayandan dürüst politikacı olmaz.

İnsanlar kendileri karşı çıkmadıkça, hiçbir şey savaşları ortadan kaldıramaz.

İnsanlar bundan 100 sene sonra Gandhi diye bir insanın yer yüzünden geçtiğine inanamayacak ve onu bir efsane sanacaklar.

Bilim, her günkü düşünmelerimizin saflaşmasından başka bir şey değildir.

Gerçeklikle karşılaştırıldığında, bilimde vardığımız düzey ilkeldir, çocuk oyuncağıdır. Ama sahip olduğumuz en değerli şey odur.

Savaş insan toplulukları arasındaki çatışmanın en azgın biçimidir; aynı zamanda en trajik.

Tabiatta öylesine yüksek bir akıl kendini gösteriyor ki, insanın en ince düşünceleri ve buluşları bu aklın yanında sönük bir gölge gibi kalır.

Gerçek yalnızca bir ilüzyondur, ama bitmek bilmeyen bir ilüzyon.

Neden beni hiç kimse anlamıyor, ama herkes beni seviyor?

Eğer ne yaptığımızı biliyor olsaydık, buna araştırma denmezdi öyle değil mi?

Büyük güce sahip egemen devletler olduğu sürece savaş kaçınılmazdır.

İnsanlığın buluş ruhu, son yüzyılda bize öyle şeyler armağan etti ki; yönetimdeki gelişmeler de teknik gelişmelere ayak uydurabilseydi üzüntüsüz ve mutlu bir yaşama kavuşurduk.

Matematikçiler, Görelilik Kuramına el attıktan sonra, ben kendi kuramımı tanıyamaz hale geldim.

3. Dünya savaşında hangi silahların kullanılacağını bilmiyorum ama 4. Dünya savaşında taş ve sopalar olacağını biliyorum.

Birisinin atom bombası yapmasına yardım etmekten daha kötü sadece bir şey var.O da nazilere atom bombası yapmaları için yardım etmek.

Tanrı sözcüğü benim için insanın zaaflarının bir ifadesi ve ürünü olmanın ötesinde bir anlam taşımıyor. incil de yüce bir kitap ama yine de ilkel efsanelerden oluşan bir koleksiyon ve aynı zamanda oldukça çocukca.

Eğer bir adam marşla uyum içinde yürüyebiliyorsa, o değersiz bir yaratıktır. kendisine yalnızca bir omurilik yeterli olabileceği halde her nasılsa yanlışlıkla bir beyni olmuştur onun. Uygarlığın bu kara lekesi en kısa sürede yok edilmelidir. Emirle gelen kahramanlıktan, bilinçli ve bilinçsiz şiddetten, aptalca yurtseverlikten, tüm bunlardan nefret ediyorum. Ben savaşı ve o soğuk silahları öylesine tiksindirici ve aşağılayıcı buluyorum ki böyle iğrenç bir eyleme katılmaktansa kendimi yok ederim daha iyi...benim anlayışıma göre sıradan bir cinayet, savaşta adam öldürmekten daha kötü değildir.

Günde yüz kez kendime iç ve dış yaşamımın, yaşayan ya da ölü başka insanların emeğine dayandığını hatırlatıyorum; çok derinlere dalmadan günlük yaşamdan biliyoruz ki, bir insan başkaları için vardır.

Dünyanın Kainat'taki biricik meskûn yer olduğunu farz etmek bile düpedüz cehalettir. Yetkili kişileri uçan daireler yoktur – iddiasına sürükleyen tabii bir korku veya beşeri bir kibir ve azamettir.

Görelilik kuramım başarıyla kanıtlanırsa Almanya benim bir Alman olduğumu iddia edecek, Fransa ise dünya vatandaşı olduğumu açıklayacaktır. Kuramım gerçek dışı çıktığında ise, Fransa bir Alman olduğumu söyleyecek, Almanya ise bir Yahudi olduğumu açıklayacaktır.

Kuantum mekaniği konusunda çok çalışmak gerekir. Ama, içimden bir ses bana bunun her şeyin çözümü olmadığını söylüyor. Bu teoriyle birçok şey açıklanıyor; ama hala O'nun sırrını çözebilmiş değiliz. Ben yine de, O'nun zar atıp kumar oynadığını, hiç mi hiç zannetmiyorum.

Uzay insanoğlu için çok karmaşıktır. uzayda insan kocaman bir kütüphanedeki minicik bir çocuğa benzer, çocuk ordaki kitapların yazıldığı binbir çeşit dili anlamaz, nasıl yazıldığınıda anlamaz, dikkatini çeken şey o kitapların karmaşık dizilişindeki ahenktir ve insan oğluda uzayın ahengini çözmeye çalışabilir ancak.

yorum | | Devamı...

Gün Gelir - Ozan Deniz Sarıtop



Gün Gelir

Gün gelir
Umut, toprakta bir tohum gibi
Filiz verir
Yeşerir, büyür
Kök salar dünyanın dört bir yanına
Gün gelir
Kalpte aşk, yürekte vicdan
Buluşur insanla yeniden...

Ozan Deniz Sarıtop


yorum | | Devamı...

Kimi insanların kendisizliği, bazı insanların cehennemidir. Ozan Deniz Sarıtop

Unknown 16 Ocak 2015 Cuma 09:43

16 Ocak 2015 Cuma


Kimi insanların kendisizliği, bazı insanların cehennemidir. Ozan Deniz Sarıtop
yorum | | Devamı...

Albert Camus Sözleri

Unknown 9 Ocak 2015 Cuma 23:50

9 Ocak 2015 Cuma


Albert Camus Sözleri


 Ya zamanla birlikte yaşar ölürsün, ya daha yüce bir yaşam uğruna zamanın dışına çıkarsın.

Mutluluk, bizi zorlayan kadere karşı kazanılan zaferlerin en büyüğüdür.

İnsanlarla uzun süre yaşayamıyorum. Sonsuzluğun payından bana biraz yalnızlık gerek.

İnsanın parası varsa çalışmak zorunda kalmaz. Böylece zamanı satın alır. Bu kalan zamanda da kendini mutlu edebilecek şeyleri yapar. Yani para mutluluğu satın alır.

Ya tüm çırpınmalarını aşan daha yüksek bir anlamı vardır bu dünyanın, ya da bu çırpınmalardan başka hiçbirşey gerçek değildir.

Önümden gitme seni izleyemeyebilirim, arkamdan da gelme yol gösteremeyebilirim; yanımda yürü ve yalnızca dostum kal.

Tarih insanların, düşlerin en aydınlık olanlarını gerçekleştirmek için giriştikleri umutsuz bir çabadan başka bir şey değildir.

Dünyanın insandan başka anlamı yoktur. Hayat anlayışımızı kurtarmak istiyorsak, insanı kurtarmamız gerekir.

İnsan tümüyle suçlu değildir çünkü tarihi o başlatmadı, ama tümüyle suçsuz da değildir çünkü tarihi sürdürdü.

Şerefini bir yana bırakan inkılap, bu duygunun egemen olduğu kaynaklarına ihanet etmiş olur.

İnsan da, yaşam da saçmadır; boşunadır, rastgeledir, sağlam hiç bir şey yoktur; ama yine de yaşamak gerekir.

İnsanların bütün mutsuzlugu,kendilerini kalenin sessizliginden koparan,kurtuluş bekleyişi içinde surlara atan umuttan gelmektedir.

İnsanlar gösterdiğiniz nedenlere, içtenliğinize ve acılarınızın ağırlığına, ancak ; Siz öldüğünüzde inanırlar...

Çekip gidene her şey mizah, kalıp bekleyene her şey şiirdir.

Oldum olası içimde biri, Tüm gücüyle hiçbir şey olmamaya çalışıyor...

Sana bütün bunları kim öğretti, "Doktor?" Yanıt anında geldi. "Acı çekmek."

Her özgürlüğün ucunda bir YARGI vadır; işte bu yüzden özgürlüğün yükü çekilmez, çok ağırdır...

Derin duygular da büyük yapıtlar gibi ; Bilinçli olarak söylendiklerinde daha fazla anlam taşır her zaman...

Ben dilimin sınırlarında nöbet beklerim.

İnsanlar için en ideal düzen, onların mutlu olduğu düzendir.

İnsanı savunuyorum, çünkü düştüğünü gördüm.

İnsanı akıllı yapan tek şey nefrettir.

Geceler sonsuz değildir.

Hatırlamak için yavaşlar, unutmak için hızlanırız.

Gençlik kolay mutluluklar için parlak bir çağdır.

Haklı olma ihtiyacı, sıradan insanlara özgüdür.

Gölgesiz güneş yoktur ve geceyi tanımak gerekir.

Gerçek umutsuzluk can çekişme, mezar ve uçurumdur.

Kelimeler torba gibidir, içine konan şeyin şeklini alır.

Başarı kolay elde edilir, zor olan başarıyı hak etmektir.

Eğer bir ağa köleleri olmadan yapamıyorsa, ikisinden hangisi özgür bir insandır.

Bir insanı sevmek, onunla birlikte yaşlanmaya razı olmaktır.

İnancın yere düşerse silahın da yere düşer.

Hürriyet, tarihin kaybolmayan tek değeridir.

Her şeye katlanabilirim, yeter ki içimde o yoğun ve coşkun yalımı duyayım.

Hepimiz öleceğimize göre, ne zaman ve nasıl olduğunun önemsizliği meydandadır.

Hayat bir şey değildir. İtinayla yaşayınız.

Hiçbir şey, büyüklük kadar sade değildir; çünkü sade olmak, biraz da büyük olmaktır.

Kışın en soğuk zamanında, ben nihayet içimde yenemediğim bir yaz olduğunu öğrendim.

Bir insanın tek başına mutlu olması utanılacak bir şeydir.

Dünyada her kötülük, hemen her zaman cehaletten gelir.

Düşüncenin haline ağlamak boşunadır. Onun için çalışalım yeter.

Yaşamanın tadını çıkarmaktan korkana aptal derim.

Geleceğe yönelik gerçek cömertlik ,şu an mevcut olan herşeyden vazgeçmeyi içerir.

Merhamet faydasız olunca, insan ondan bıkar usanır.

Kötülük cehaletten gelir.

İnsanlara boyun eğdirmek isteyenin kulağı sağırdır.

İnsanın her gün yaptığı en iyi şey intihar etmemeye karar vermektir.

Zamanımdan ayrılamayacağımı anlayınca, onunla birleşmeye karar verdim.

Yaşamak kendi başına bir değer yargısıdır. Nefes almak ise; yargılamaktır.

Yaşama umutsuzluğu yoksa yaşama aşkı da yoktur.

Yaratıcı olarak ölümün kendisine hayat verdim. Ölmeden önce yaptığım şey bu.

Ölüm korkusunu aşmadıkça insan için özgürlük yoktur. Ama intihar ile değil. Bu korkuyu aşmak için kendini bırkmamak gerekir. Hiç burukluk duymadan, korkmadan ölebilmeli.

Ölüm bir istatistik ve devlet işi oldu mu, dünya işleri artık iyi gitmiyor demektir.

Sanatçı başkalarının katlandığı acıları uyuşturmasın içinde.

Yabancı saçmanın karşısındaki insanın çıplaklığını gösterir.

Politika ve sanat dünyanın düzensizlikleri karşısında başkaldırmanın iki ayrı yüzüdür.

Politika için yaratılmadım. Çünkü hasmın ölümünü istemekten ya da kabul etmekten acizim.

Yirminci yüzyılımız korku çağıdır. Diyeceksiniz ki korku bir bilim değildir, ama bu korkuda bilimin payı var.

Huzur, suskunluk içinde sevmek olabilirdi. Ama bilinç ve insan var; konuşmak gerekiyor.

Sevmek cehenneme dönüşüyor.

Aşk, akıllı aptal demeden tüm insanlara bulaşan bir hastalıktır.

Büyük olmanın yolu da, deha gibi çalışma ve alınterinden geçer.

Kimi durumlarda neler düşündüğü konusunda bir soruya kişinin 'hiç' yanıtını vermesi bir yapmacık olabilir. Sevilen yaratıklar bunu iyi bilirler. İnsan düşüncesinin bir anlam taşıyabilecek biricik tarihini yazmak gerekseydi, yapılacak şey birbirini kovalayan pişmanlıklarının ve güçsüzlüklerinin tarihini yazmak olurdu. Yaşama nedeni denilen şey, aynı zamanda çok güzel bir ölme nedenidir de.

Çağdaş siyasi toplum, insanları mutsuzluğa düşürme makinesidir.

Yazılan her şey yaşanamaz, ama insan bunu yapmayı deneyebilir.

Dostlarım, şimdi ben size büyük bir şey söyleyeceğim. Sakın kıyametin kopmasını beklemeyin, o hergün kopmaktadır.

Resmi tarih oldum olası büyük katillerin tarihidir. Kabil, Habil'i bugün öldürmüş değil, ama bugün Kabil, Habil'i akıl uğruna öldürüyor ve onur madalyası istiyor.

Dünya aydınlık olsaydı, sanat olmazdı.

Yazarlık sanatı korunması güç olan şu iki ödeve bağlı kalacaktır; bile bile yalan söylememek ve insanın insanı ezmesine karşı koymak.

Yazar, sanatını büyük yapan şu iki görevi yüklenmelidir; gerçeği ve özgürlüğü.

Bir yazarım. Ben değil kalemim düşünür, anımsar ya da kuşatır.

Ateşten ve yiyecekten yoksun bir insan için özgürlük, hiç de acelesi olmayan bir lükstür.

Bir yapıtın kalbinde, orası karanlık bile olsa sönmeyen bir güneş parlar.

Aşılmaz bir duvarın önünde yaşamak köpekçe yaşamaktır.

Başardığımız her iş bizi köleleştirir, çünkü daha iyisini yapmaya zorlar.

Bir insan söyledikleri kadar söylemedikleri ile de insanlaşır.

Adalet olmadan düzen olmaz.

Bu dünyada en büyük suç, insanların taşıdıklarından kaçmak değilse nedir?

Alçalmak, yükselmekten çok daha kolaydır.

Sözün gelişi 'dostlarım' diyorum, dostum yok artık, sadece suç ortaklarım var. Onların da sayısı pek çoğaldı, bütün insanlar suç ortağım benim. En başta da siz geliyorsunuz. Kim yanımdaysa birinci odur.

Ben umutsuzluğu ve bu dertli dünyayı kabul etmeyerek, insanların birleşmesini ve kötü yazgılarına karşı savaşmalarını istiyordum.

Benim uğraşım, kitaplarımı yazmak, insanlarım ve halkım tehdit edildiğinde savaşmaktır. Hepsi bu.

Bir kalıp düşünceyi işlemek, bir incelik üzerinde durmaktan çok daha kolaydır. Benim için kalıp düşünceyi seçtiler: Ben de saçma oldum kaldım.

Ne Faust, ne Don Kişot birbirini yenmek için yaratılmamışlardır; ve sanat dünyaya kötülük etmek için icat edilmemiştir.

Sanatçılar yaşamdan yanadırlar ölümden yana değil.

Sanatçı yalanla ve kötülükle uzlaşamaz.

Sanatçı tanımı gereği, bugün tarihi yapanların buyruğuna girmez.

Sanat, sanatçıyı insanlardan ayrılmamaya zorlar.

Sanat zorbalığa karşıdır.

Sanat hem bir coşma, hem de bir yadsıma işidir.

Mutluluk şansı olmasaydı, adaletin hali ne olurdu.

İnsan, kendi kendisinden saklamaya çalıştığı yanını sevmez.

İnsan, kendisine bir mânâ vermeye çalışan tek mahlûktur.

İnsanın eninde sonunda alışamayacağı bir düşünce yoktur.

İnsan ne ise, o olmayı reddeden tek yaratıktır.

Felsefe, utanmazlığın çağdaş biçimidir.

Evrenimin gizi: İnsandaki ölümsüzlük isteğine kapılmadan Tanrı'yı düşlemek.

Sanat bence en büyük sayıda insanı ortak acılar ve sevinçlerle coşturacak görüntüleri, biçimleri bulmaktır.

Polemik yüzünden çoğumuzun gözünü perdeler bürümüş, artık insanlar arasında değil bir gölgeler dünyasında yaşıyoruz.

Özgürlük gelecek umudu değildir. O, şu 'an'adır ve insanlarla ve şu andaki dünyayla uyumludur.

Bilirsiniz ki;en zeki insanlar bile yanındakinden bir şişe fazla devirmekten şeref duyarlar.

Bazılarının, sadece normal olmak için ne büyük çaba sarf ettiğini kimse fark etmiyor.

Bütün büyük olayların, büyük düşüncelerin önemsiz bir başlangıcı vardır.

Bir adam karısına arabasının kapısını acıyorsa emin olabilirsiniz: Ya arabası yenidir, ya da karısı.

Basın özgürlüğü belki de özgürlük düşüncesinin giderek aşağılanmasından en çok acı çekmiş özgürlüktür.

Ağın ilmiklerine takılmış bir balık gibi çırpınıyorum.

Sevmenin sınırı olamaz.

İnsan hiçbir zaman tamamıyla mutsuz olmaz.

Hiçbir sanatçı gerçekten vazgeçmez.

İnsan kendisi için gerçek ve mutlak olan mutluluğa yaşamı boyunca yalnız bir kez erişir ve geri kalan tüm yaşamını bu mutluluğa tekrar ulaşmaya adar.

Evren insan için uyumsuzdur ve bilinemez.

Bugün annem öldü, veya dün, tam hatırlamıyorum.

Bugün karım öldü fakat neyse ki masamın üstü beni oyalayacak bir sürü evrakla dolu.

Ahlaka dair ne biliyorsam bunu futbola borçluyum. Çünkü top hiçbir zaman beklediğim köşeden gelmedi.

İnsanlar ileri sürdüğünüz nedenlere, içtenliğinize, çektiğiniz acıların ağırlığına ancak siz öldükten sonra inanırlar. Yaşadığınız sürece durumunuz şüphelidir, çok çok sizden şüphe ederler, bu kadarına hak kazanabilirsiniz.

Günü gününe kadınlar, günü gününe erdem ya da erdemsizlik, günü gününe, köpekler gibi, ama her gün sağlamca yerinde duran kendim. Böylece yaşamın yüzeyinde ilerliyordum, sözcükler içinde, hiçbir zaman gerçek içinde değil. Tam okunmamış o kitaplar, tam sevilmemiş o dostlar, tam gezilmemiş o kentler, tam sarılmamış o kadınar!

Eğer tanrı olmasaydı, bir insan aziz olabilir miydi; bu benim bugün bildiğim tek samimi problemdir.
yorum | | Devamı...

Anton Çehov Sözleri


Anton Çehov Sözleri


Hayata karşı ilk küskünlüğümüz; Yanımızda sandığımız kişileri, karşımızda görmemizle başlar.

Anlamaya çalışma. Hayat böyledir işte.. Hep o kıyamadıklarımız kıyar size .

Sana bir iyi bir de kötü haberim var. İyi haber; henüz ölmedik, Kötü haber; hala yaşıyoruz.

İki mükemmel insan asla birlikte olamaz. Çünkü mükemmel kadın 1. seferde evet demez,

Mükemmel erkekse 2.Şansı vermez.

Unutma; İnsanları tanıman için en uygun zaman ayrılmalarına en yakın zamandır. Çünkü o zaman sahte yüzler açığa çıkmıştır!

Basit kadın; güzel olmayı zeki olmaya tercih eder.Çünkü basit erkekte zekayı anlayacak kafa değil, güzelliği görecek göz vardır.

Ağlattığın bir kadının gözyaşlarını ya o an silersin, yada o gözyaşlarında boğulmamak için ömür boyu çırpınmak zorunda kalırsın.

Eğer bir insanı gerçekten unutmak istiyorsan onunla yaşadıklarını değil, onun sana yaşattıklarını hatırla.

birileri arkanızdan konuşuyorsa, onlardan öndesiniz demektir.

Doğru zamanda gelen yanlış insana tanıdığın şansı, yanlış zamanda gelen doğru insana tanımadığın sürece üzülen hep sen olursun..

İnsana kelebek hayatta bir kere konar; kaçırırsan başka şansın yoktur. Çünkü o kelebek ertesi gün ölmüş olur .

Gözlerime bakıp da yapılan sahte bir gülücük yerine, yüzüme karşı gösterilen gerçek bir nefreti tercih ederim.

Sen sevdiğin için sakın utanma, bil ki utanması gereken; sevildiğini bildiği halde sevmesini bilmeyendir aslında.

Hayatınızın sonuna kadar yaşamadıkça talihinizden şikayet etmeyin.

İşte hayat. İnsan hayatı tıpkı tarlada açan bir çiçeğe benzer. Bir katır gelip yiyiverir onu, çiçek sizlere ömür!

İki şeyin sınırı yoktur; dişilik ve onu istismar etmek.

Kendini yalnız hisseden kimse için her yer çöldür.

Eğer yalnızlıktan korkuyorsanız evlenmeyin.

Sevmeden evlenmek, inanmadan ibadet etmek gibi alçakça bir iştir.

İnsanlara ne kadar değer veriyorsan o kadar tepene biniyorlar. Hele bir de verdiğin değeri onlara belli ettiğinde.

Ölüm korkunç bir şeydir ama insan eğer ölmeyi başaramayıp sonsuza kadar yaşasaydı bu daha korkunç olurdu.

Eğer sen, kusursuz olsaydın; Başkalarının kusurlarını bulup çıkarmaya bu kadar meraklı olmazdın.

Siz bana aptal hayaller peşinde koşmayan bir kalp gösterin, Ben de size mutlu bir insan göstereyim.

Mutlak bir mutluluk yoktur.Her mutluluk kendi içinde bir zehir taşır ya da dışarıdan gelen bir zehirle zehirlenir.

Kendinden başka kimseye benim diyemezsin, Çünkü sadece yanındadır.

Yalan kadar insanı alçaltan bir şey yoktur.

Erkekler kalpleriyle değil fikirleriyle yaşarlar.

Erkekler hür ve eşit olarak doğarlar, ancak daha sonra bazıları evlenir.

Her şey basit olmalıdır... Tümüyle basit... Teatral olmamaktır esas olan.

Bizi çalışmak kurtarır.

İnsan inandıklarıdır.

Aşılmasına imkan olmayan hiçbir duvar yoktur.

Hayat seni güldürmüyorsa, Espiriyi anlamadın demektir .

Köpeğin ölümü de köpekçe olur.

Kadın para harcayan bir sazlıktır.

Üç Çeşit İnsan Vardır: 1 Ekmek gibidir; Her zaman ararsın 'bazen' bulursun 2 İlaç gibidir;

İhtiyacın olduğunda ararsın 'pek az' bulursun 3 Mikrop gibidir, Sen aramasanda olur, Çünkü o seni 'her zaman' bulur .

yorum | | Devamı...

Alfred Capus Sözleri


Alfred Capus Sözleri

Büyük adam olmana lüzum yok ; Sadece adam ol yeter!

Gidiyor musun ? Git ! Soytarısı terk etti diye, kralın sarayı yıkılmaz .

Dostluk, çınar gibidir. Meyvesi olmasa da gölgesi yeter.

Hiç kimse bir gülümsemeyi satın alabilecek kadar zengin değildir; ama çoğu kimse gözden yaş akıtabilecek kadar ucuzdur.

Fırtınanın gücü ne olursa olsun, eğer yağmura saygın varsa; seni bekleyen bir gökkuşağı mutlaka vardır.

Dikkat edin kadınlar cin gibidir: Yeri geldimi tapar,yeri geldimi çarpar.

Fırtınanın şiddeti ne olursa olsun; martı sevdiği denizden asla vazgeçmez.

Papatya fallarının her zaman tek bir sonucu vardır; elinize bakarsanız ve size kalan tek şeyin bi sap olduğunu görürsünüz.


yorum | | Devamı...

Kimi insanlar, zekalarıyla her çağı yeni bir devrimle açar. Kimi devrimler, insan hırsıyla her çağı, kendisinden bir önceki çağa; sadece, tekerrür yapar. Ozan Deniz Sarıtop

Unknown 8 Ocak 2015 Perşembe 22:57

8 Ocak 2015 Perşembe


Kimi insanlar, zekalarıyla her çağı yeni bir devrimle açar. Kimi devrimler,  insan hırsıyla her çağı, kendisinden bir önceki çağa; sadece, tekerrür yapar. Ozan Deniz Sarıtop


yorum | | Devamı...

Ne alnımızda bir ayıp, ne koltuk altında saklı haçımız. Biz bu halkı sevdik ve bu ülkeyi. İşte bağışlanmaz korkunç suçumuz. Ahmed Arif



Ne alnımızda bir ayıp, ne koltuk altında saklı haçımız. Biz bu halkı sevdik ve bu ülkeyi. İşte bağışlanmaz korkunç suçumuz. Ahmed Arif


yorum | | Devamı...

Bizim kalbimiz hep kırıktır çocuk. Ama yine de eksik etmeyiz sol cebimizden umudu... Nazım Hikmet



Bizim kalbimiz hep kırıktır çocuk. Ama yine de eksik etmeyiz sol cebimizden umudu... Nazım Hikmet


yorum | | Devamı...

Siz; bu ülkede barışı sağlamak için, bize karşı her gün yeni bir savaş taktiğini geliştiriyorsunuz. Ozan Deniz Sarıtop



Siz;
bu ülkede barışı sağlamak için, bize karşı her gün yeni bir savaş taktiğini geliştiriyorsunuz.
Biz ise;
bu ülkeyi bölmek için, kapılarınızın önüne her gün bir demet çiçek bırakıyoruz.

Ozan Deniz Sarıtop


yorum | | Devamı...

Kendi vicdanını sorgulamayan bir toplum, çürümüşlüğün son halkasıdır. Ozan Deniz Sarıtop

Unknown 7 Ocak 2015 Çarşamba 05:54

7 Ocak 2015 Çarşamba



Kendi vicdanını sorgulamayan bir toplum, çürümüşlüğün son halkasıdır. Ozan Deniz Sarıtop


yorum | | Devamı...

Charles Bukowski Sözleri


Charles Bukowski Sözleri


  • Aşk ne zaman biter biliyor musun ? Bitti dediğinde yüreğin acımıyorsa.
  • Size zamanını ayırmayan birine, Asla kendinizi harcatmayın.
  • Üzülme evlat, Kaybettim sandıkların, kurtulduklarındır belki.
  • Sevmek belki bir şeydir; ama sevildiğini bilmek çok şeydir.
  • İnsan; Geçmişin hasretçisi, geleceğin özlemcisi, yaşadığı anın şikayetçisidir.
  • Sevdirmeye gayret etme kendini, sevilmeye terket.
  • Sevmeyi falan değil, yalnızlığı öğren! -Çünkü en çok ona ihtiyacın olacak...
  • Zaman unutturmaz dostlarım, sadece uyuşturur.
  • Yeterince dürüstsen, fazlasıyla aşık ve gerçekten seviyorsan; Hazırsın demektir: artık mutsuz olabilirsin.
  • Boş insanlarla içi dolu hayaller kuramazsınız .
  • Benim de kalbim boş artık, Tıpkı sizin beyniniz gibi...
  • İnsanların, senin hakkında ne düşündüklerini önemsemeyerek, ömrünü uzatabilirsin mesela.
  • Basit erkek, bütün bayanlara güzelsin demeyi tercih eder. Basit kadın buna inanır, zor kadın güler ve geçer. hayat devam eder.
  • Tünele girdiğinizde dikkat edin dostlarım, umut sandığınız ışık tren farı olabilir.
  • Bu kadar iyi niyetli olmayın, Çünkü en yakın bildiğiniz vefasız çıkabilir ve sizi düşmanlarınız değil de dostlarınız yıkabilir.
  • Dostumsan yanımda, düşmanımsan karşımda ol. Ortada bir yerde isen; Benden uzak ol...
  • Yalnız olmak, Yanlış yerde ve yanlış bir kalpte olmaktan iyidir.
  • Sırtından vurana kızma, ona güvenip arkanı dönen sensin. Arkandan konuşana da darılma, onu insan yerine koyan yine sensin.
  • Seni hiçbir zaman affetmeyeceğim", içerisinde "Seni hiçbir zaman unutmayacağım"ı da barındırır.
  • Unutmayın dostlarım, Daha çok seven taraf, kaybetmeye daha yakın taraf olur hep.
  • Anladım ki; Hayatında birinin olmaması değil, birinin hayatında olamamakmış yalnızlık.
  • Gülmenin moda olduğu bir devirde ağlıyorum... Genç olmanın moda olduğu bir devirde yaşlıyım... Seni sevmenin daha az cesaret istediği bir devirde, senden nefret ediyorum...
  • Hep kalıplara uymayı reddettim. Geldiğim nokta şu; Diğerlerinden daha mutsuz, bi o kadar umutsuz ama kafam hepsinden daha güzel.
  • bir çiçeğin büyümesi bizi ne kadar kederlendiriyorsa, ölüm de o kadar kederlendirmeli. korkunç olan ölüm değil, yaşanan ya da yaşanamayan hayatlardır.
  • Kuşkusuz ki en büyük ön yargı; etrafımızdaki herkesi insan sanmamızdır.
  • Kadınlara yalan söylemekten çekinmeyin. Yeter ki kendileri için söylendiğini bilsinler.
  • Her şeye rağmen huzur vardı havada.
  • Ne zaman ki en sevdikleriniz yanıltır sizi,ne zaman ki birer birer düşürür herkes maskesini ,ne zaman ki yanlızlıktaki o muhteşem gücü keşfedersiniz ,işte o zaman başlarsınız gerçekten yaşamaya.
  • Bazı insanları acı büyütür ve yaşatır. Acı çekmeden; daha doğrusu yeterince acı çekmeden, yitirmeden, o korkunç yalnızlığı tatmadan kendisi olamaz bazı insanlar. Ne zaman ki en sevdikleriniz yan çizer,ne zaman ki birer birer düşürür herkes maskesini, ne zaman ki yalnızlıktaki o muhteşem gücü keşfederseniz, o zaman başlarsınız gerçekten yaşamaya.
  • Hayat öyle lanet birşey ki; Sustuğunda konuşmadın diye pişman eder, Konuştuğunda ise susmadığın için kahreder.
  • Mutlu bir yalnızlık, mutsuz bir beraberlikten iyidir dostlarım.
  • Mutlu olmadığın biriyle mutlu görünmeye çalışma. Olan mutluluğa olur.
  • Senin unutamadığın, daima senden uzakta olandır...
  • Her insanın, hayatında kaçmakla direnmek arasında bir seçim yapmaya zorlandığı anlar vardır. Ben direniyorum.
  • Kuşkusuz ki en büyük ön yargı; etrafımızdaki herkesi 'insan' sanmamızdır...
  • En büyük acı, Başkalarıyla paylaşmaya cesaret edemediğin acıdır.
  • Ya düşlerinin peşine düşmeyi seçersin Ya da olanları kabullenmeyi. İyiliklerinle güçlenir, keşkelerinle tükenirsin. karar senin.
  • Bir insanı sevmek mümkün mü sence ? iyi tanımadığınız biri ise belki. ben insanları pencereden seyretmeyi severim...
  • İnsanlar yorgun, Hayat tarafından cezalandırılmış, Ya sevgiyle ya da sevgisizlikle Sakatlanmış.
  • Gerçekten verecek sevgim var; ama bunu hakedecek kimsem yok..
  • Yılların, bana öğrettiği şeylerden biri de bu oldu; Mutluluğu yakalamışsan, sorgulama.
  • Bu kadar iyi niyetli olmayın, Çünkü en yakın bildiğiniz vefasız çıkabilir ve sizi düşmanlarınız değil de dostlarınız yıkabilir.
  • Acıya kahkaha atabilmek bir sanatsa eğer; Ben çok pahalı bir tabloyum.
  • Yaşam felsefemi sordular cevapladım .. "Sonsuza dek yaşayacakmış gibi düşün, yarın ölecekmiş gibi yaşa.
  • İnsanların size karşı olması diye bir şey yoktur dostlarım, onlar sadece kendilerinden yanadırlar o kadar.
  • Suçum var mı ? Tabi ki var. Zor yola, kolay kişilerle çıkmak en büyük hatam.
  • ve aşk iki kez geldiğinde ve iki kez yalan söylediğinde bir daha asla sevmemeye karar verdik böylesi adilaneydi bize ve aşkın kendisine.
  • Aşikardı: İnsanların, iyi insanların kötü insanların, hatta korkunç insanların bile başına gelenler adil değildi sanki. Tuzağa düşmüş bir dünyanın tuzağa düşmüş hayatında ilerledik metal makinelerin arasında, ve bu çok tuhaftı dostlarım.
  • Ortalama insanda; herhangi bir günde, herhangi bir orduya yetecek kadar ihanet, nefret, şiddet ve saçmalık vardır. O yüzden ortalama erkekten ve ortalama kadından sakının; Kendileri tam sevemedikleri için, senin sevginin eksik olduğuna inanırlar.
  • Sürekli kalabalıkları arayanlardan sakının; tek başlarına bir hiçtirler.
  • Hayatınızdaki odunlar yalnızca cehenneminize yakıt oluyor. Biriktirmeyin dostlarım...
  • Ortalama insanda Herhangi bir günde herhangi bir orduya yetecek kadar ihanet, nefret, şiddet ... ve saçmalık vardır. Ve cinayet konusunda en becerikliler Cinayet karşıtı vaaz verenlerdir Ve nefreti en iyi becerenler Sevmeyi vaaz edenlerdir Ve son olarak Savaşı en iyi becerenler Barış vaazı verenlerdir.
  • Yalnızlıkla beslenen biriydim; yalnızlığımı alırsanız yemeğimi ve suyumu almış kadar olursunuz. Yalnız kalamadığım her gün gücümden bir şeyler alıp götürür. Bununla övünmüyorum ama önemliydi benim için. Odanın karanlığı güneşti bana.
  • Yanındaki seni mutlu ettiği sürece kalsın hayatında, zorlama kendini. Hayat rahat ve anlayışlı insanlarla Ve hayat hak ettiği gibi yaşandığında güzel. Ve unutma ; Aynı dili konuşanlar değil aynı duyguyu paylaşanlar anlaşabilir.
  • Noel ve Yılbaşı üzerimize doğru geliyor yine. O mide bulandırıcı ikili. Televizyon mağaralarından çıkan bütün o kalabalık. Aile toplantıları. Hiçlik, sahte sarhoşlar, sahte gülümsemeler, sahte insanlar. Bir şekilde atlatırız umarım, bir kez daha.
  • Bence içmek, her gün tekrarlanabilen ve ertesi gün tekrar hayata dönülebilen bir intihar şeklidir.
  • mahvolmuş hayatlar olağandır bilgeler için de ahmaklar için de.
  • Yan yana yürümeyelim diye dar yapılmıştı kaldırımlar. Ve yine yan yana yürümeyelim diye dar kafalıydı insanlar. Ve sırf dardı diye kafalar, düşünmeyi bırakıp sevmeyi denedik, Sarılmak yakar bizi" deyip aşkı hep, uzaktan sevdik.
  • Düştüğümüz kuyular sandığımız kadar dipsiz değil aslında, tutunmaya çalıştğımız ipler çok kısa.
  • seçimini zekice yapmak yarılamakır zafere giden yolu; diğer yarısı kayıtsızlıkla fethedilir. bir yanda istediğin her şeyi söyleyebilirsin, öte yanda mecbur değilsin. Ben bir sekilde ikisini de yapmayi becerdim. Bu yüzden benimle bir sorununuz varsa size aittir.
  • Martılara attığım simit, önüne süt bıraktığım yavru kediler, Ve sana verdiğim değer, Hayvan severlik bu olsa gerek.!
  • Eğer iki kişi arasında kalıyorsanız; ikinciyi seçin. Çünkü birinciyi gerçekten sevseydiniz, ikincisi olmazdı.
  • Mutlu insanlar; Herşeyin en iyisine sahip olanlar değil, Sahip olduklarını kaybetmeyecek kadar çok sevenlerdir .
  • Afrika'ya ilaç göndermeye karar vermiştik; fakat hepsinin üzerinde tok karnına yazıyordu.
  • Yalnız kalmaktan hoşnut biriydim eskiden, Şimdi yıkıldı duvarlarım her şeyin kenarları var.
  • Birinin kalbini kırmadan önce iki kere düşünün dostlarım! Hele ki o kişi sıradan biri olmamışsa hayatınızda.
  • Hıçkırarak ağlayan bir kadının gözyaşları, Ağlatan adamın başına geleceklerinin altına atılacak imzadır .
  • Pek çok iyi adam bir kadın tarafından köprü altına düşürülmüştür.
  • Onun sana tüm yaptıklarına rağmen affedebilirsin; Zor olan onu affettiğin için kendini affedebilmektir.
  • Herkes herkesi aynı sevemez dostlarım.. Kimileri gururunun yettiği kadar sever, Kimileri de ömrünün yettiği kadar.
  • Kalbi kırmaya tek bir söz yeter; ama kırılan kalbi tamir etmeye ne bir özür, ne de bir ömür yeter.
  • Gittiğinde ağlarsın, şarkılarda, filmlerde, ona-buna, her şeye ağlarsın. Aklın başına gelince de boşa harcadığın zamana ağlarsın.
  • Yüzde yüz insan yoktur aslında. Hepimizin, başkalarının farkında olup bizim farkında olmadığımız deli ve çirkin bir yanı vardır. Yoksa bu çiftliğe nasıl katlanabilirdik?
  • Yolun bitimine kadar gelmeleri şart değil. Herkesin gidebileceği bir yol vardır . Sen yeter ki, kendin kalabilmeyi becer. Çünkü kendinden başka kimseye mecbur değilsin'. Zorlama kendini, Bırak yanındaki seni mutlu ettiği sürece seninle gelsin. Sen istemediğin sürece, hiçbir şey için ödün vermemelisin. Çünkü uğruna fedakarlık yaptığın kişi, yarın seni unutabilir. Ve unutma; Aynı dili konuşanlar değil aynı duyguyu paylaşanlar anlaşabilir...
  • Tabi ki bir insanı sevebilirsiniz, eğer onu yeterince tanımıyorsanız.
  • Hayatta kimseyi değiştiremezsin ve kimse için değişmemelisin.. Ne sen başkası için mecburi istikametsin; ne de başkası senin için. Yorma kendini; bırak hayatına eşlik etmek isteyenler seninle gelsin.
  • Aşk bir emre dönüştüğünde, nefret hazza dönüşebilir.
  • İnsan olmak rezil bir şeydi; öyle çok şey vardı ki olup biten.
  • Aşk biraz anlam içeren bir yoldur; seks yeterince anlamlıdır.
  • Acı hissetmemek duyguların kesintisi demektir; her çoşku şeytanla pazarlıktır.
  • Hayat ile Sanat arasındaki fark, sanatın daha katlanabilir olmasıdır.
  • Birini ne kadar çok seversen, Hayat onu senden o kadar uzaklaştırır...
  • Dünyadaki en saf insan olduğunu iddaa eden kişiler, aslında şeytana danışmanlık yapabilecek kapasitede kişilerdir. Unutmayın
  • Biri bana çirkin olduğumu söyledikten sonra; gölgeyi güneşe, karanlığı ışığa yeğler olmuştum.
  • Yalnızlıktan daha kötü şeyler de vardır; ama çok geç kalırız onları anlamakta. Ve çok geç'ten daha kötü birşey yoktur.
  • Düşündüm de, insan kendi yaşamının yağmurlarında ıslanma fırsatını kaçırmamalı.
  • Mutluluğu yakalamışsan, sorgulama.
  • Hemen herkes dahi doğar, geri zekalı gömülür.
  • Cesur insanın hayal gücü kısıtlıdır. Korkaklık kötü beslenmenin bir sonucudur.
  • Cinsel ilişki; şarkı söylerken ölümün kıçına tekmeye basmaktır.
  • Egemenlik gerçekten milletin olduğunda hükümetlere gerek kalmayacak; o zamana kadar boku yedik.
  • Hayat prova değildir, anı yaşamalısın.
  • Erkek kadına tokat atarsa erkek suçludur, Kadın erkeğe tokat atarsa yine erkek suçludur.
  • Sizi bilmem ama ben her sabah ayakkabılarımı bağlamak için eğildiğimde tanrım yine mi? Diye geçiririm içimden.
  • Harikulade düşünceler ve harikulade kadınlar kalıcı değildirler.
  • Hiçbir şey gerçek kadar sıkıcı olamaz.
  • Dengeli insan delidir.
  • Yalnız kalmaktan daha kötü şeyler de vardır hayatta ama genellikle bir ömür alır bunun farkına varmak o zaman da çok geçtir ve çok geçten daha kötü bir şey yoktur hayattta.
  • Yaşayan bir amerikan ayyaşı ölü bir yunan tanrısından daha çok ilgilendirir beni.
  • Bir kaplanı yakalayıp kafese koyabilirsiniz ama onu kırdığınızdan asla emin olamazsınız. Insanlar daha kolaydır.
  • Entellektüel; basit bir şeyi karmaşık söyleyebilen kişidir; sanatçı ise zor birşeyi kolay.
  • Sığınak çukurlarında melek bulunmaz.
  • Yaşamayı öğrenmek için birkaç defa ölmek gerek.
  • Tanrının nerede olduğunu bilmek istiyorsan, ayyaşa sor.
  • Mezarlıktayken seksen yaşıma kadar yaşamaya karar verdim. Düşün, seksen yaşındasın ve on sekizlik bir kızla seks yapıyorsun. Ölüm oyununda mızıklamanın en iyi yolu.
  • Gece sisini delen bir ışıktır aşk. Sarhoş olduğunuzda bulamadığınız anahtardır aşk. On yılda bir gerçekleşen şeydir aşk. Diğer insanın mahvettiğini sandığın şeydir aşk. Çalan telefondur aşk, aynı ses ya da başka bir ses ama asla doğru ses değil. İhanettir aşk. Evsizlerin ara sokaklarda alev alev yansımasıdır aşk. Eski bir Los Angeles otelinin çatısına yağan yağmurdur aşk. Istakoz gibi haşlanma biçimimizdir aşk. Söylediğimiz bütün yalanlardır aşk. Çığlığı hala yankılanan andır aşk. Yerde sürünen şeydir aşk. Bir yabancıya dayanmış dans eden karındır aşk. Ve çok fazla ve fazlasıyla erken kullanılan bir sözcüktür aşk.
  • Kumar oynamazsan asla kazanamazsın.
  • Bira içmek için buradayız ve hayatlarımızı öyle yaşamalıyız ki ölüm bizi almaya geldiğinde titresin.
  • Bir daha birama dokunursan dişlerini ağzına dökerim.
  • Sadece sıkıcı insanlar sıkılır.
  • Saçımı taradım keşke yüzümü de tarayabilseydim.
  • Gerçek; susuz yenen bir portakaldır.
  • Kadınımı ödünç al ama arabamı asla.
  • Kadın olsam hayat kadını olurdum.
  • Damlayan musluklar, tutku osurukları ve patlak lastikler hepsi de ölümden daha hüzün verici.
  • Bir metropol gazetesi, kötü haber yazmadan önce kendi nabzını ölçer.
  • Dostun kimmiş öğrenmek istiyorsan kodese gir.
  • Gömlek kartonlarının sonu.
  • Banyoya girdiğinde aynayı değil! Ellerini es geç.
  • Öyle ya da böyle, o acayip ve çılgın dönemin, o uzak saatlerin şiirlerinin bir çoğu işte burada. Sigara dumanıyla buğulanmış odada altmışsekiz bir vaziyette şansımızı denedik. Umarım işinize yarar, yaramazsa da, eh o zaman,
  • Bazen hepimiz bir filme hapsolmuşuz hissine kapılıyorum... Repliklerimizi biliyoruz, nereye doğru yürüyeceğimizi biliyoruz, nasıl oynayacağımızı biliyoruz, sadece kamera yok... Yine de çıkamıyoruz filmin içinden! Ve film kötü.
  • İlk şiirler şu anda bulunduğum noktadan daha lirikler. Bu şiirleri beğeniyorum ancak "Bukowski'nin ilk şiirleri çok daha iyiydi," iddiasında bulunanlara katılmıyorum. Kimileri bu iddiaları eleştiri yazılarında dile getirdiler, kimileri de dedikodu sohbetlerinde. Şimdi okuyucu kendi kararını ilk elden verebilir. Bugünkü şiirimde konuya daha doğrudan yönelip özüne iniyorum ve sonra da çıkıyorum. Önceki ve bugünkü tarzlarımın birbirinden daha üstün ya da başarısız olduğuna inanmıyorum. Farklılar, hepsi bu.
  • Yine akşamdan kalmaydım ve sıcak dayanılır gibi değildi kırk derecelik bir hafta. Her gece içmeye devam ediyor, sabahları taş ve her şeyin olanaksızlığıyla yüzleşmek zorunda kalıyordum. Çocukların kimileri Afrika güneş kaskları ve gözlükleri giyiyorlardı; ama ben, hep aynıydım, yağmur ya da güneş, yırtık pırtık giysiler, çivileri ayaklarıma batan eski ayakkabılar. Mukavva parçaları koyuyordum ayakkabılarımın tabanlarına. Bir süre için iş görüyorlardı, ama çok geçmeden çiviler topuklarıma batmaya başlıyorlardı yine. Viski ve bira, terliyordum koltuk altlarımdan ve sırtımda bir torbayla dolanıyordum çarmıh misali; torbadan dergiler çıkarıyor, binlerce mektup dağıtıyordum güneşin altında kavrulup sendeleyerek.
  • Ben bir Charles Bukowski modası olduğunun farkında değilim. Yalnız yaşayan biriyim, kalabalıktan hoşlanmam; bu tür tuzaklara düşmeyecek kadar yaşlı, kuşkucu ve çakalım. Bu iki haftada yaptığım üçüncü söyleşi, ama ben buna modadan ziyade matematiksel bir tuhaflık olarak bakıyorum. Umarım hiçbir zaman moda olmam. Moda olmak lanetlenmek demektir. Bende ya da yaptığım işte bir tuhaflık var demektir. Sanıyorum 46 yaşında, 11 yıl boyunca sessizce çalıştıktan sonra böyle bir şeyden endişe etmeme gerek yok. Tanrılar benimledir umarım. Benimle olduklarını düşünüyorum.
  • Bitkin bir halde fabrikadan veya depodan eve dönüşte, yemek, uyumak ve tekrar sefil işe dönmek dışında pek bir işe yaramazdı sanki gece. Fakat o yırtık perdeli aşınmış kilimli, tuvaleti ve küveti koridorun sonunda bulunan, havasında benden önce gelmiş bütün kaybetmişlerin hissedildiği bir eski odada beni bekliyor olurdu daktilo.
  • Karayolunda seyreden arabaların ışıklarını görebiliyorum. Sonu gelmeyen bir ışık akışı. Bu kadar insan. Ne yaparlar? Ne düşünürler? Hepimiz öleceğiz, hepimiz, ne sirk! Bunu bilmek birbirimizi daha çok sevmemiz için yeterli bir neden olmalı, ama değil. Son derece önemsiz şeyler bizi dehşete sürükleyip dümdüz ediyor, yutuyor.
  • Kendimize işkence etmek için kullanmak isteyeceğimiz bir şey hep bulunur sanırım. Hipodromda başkalarının hislerini paylaşırsın; o ümitsiz karanlığı, pes edip vazgeçmenin kolaylığını. Bahisçilerin dünyası gerçek dünyanın makul ölçülere indirgenmiş şeklidir; hayatın ölümle sürtüşmesi ve kaybetmesidir. Sonuçta kimse kazanmaz. Geciktirmektir tek isteğimiz, o göz kamaştırıcı ışıktan gözlerimizi bir an için kaçırmak. Allah kahretsin, amaçsızlık üzerine düşünürken sigaramın yanık ucu parmağıma çarptı. Bu da beni uyandırıp Sartre havasından çıkardı. Mizah gerek bize, kahkaha gerek. Eskiden daha çok gülerdim, herşeyi daha çok yapardım. Yazmak hariç. Artık yazıyorum, yazıyorum ve yazıyorum.
  • Beni tanıyan herkesin size söyleyeceği gibi, makbul biri değilim. Kötü adamı sevdim hep, kanunsuzu, hergeleyi. İyi işleri olan sinek kaydı traşlı, kravatlı tiplerden hoşlanmam. Ümitsiz adamları severim, dişleri kırık, usları kırık, yolları kırık adamları. İlgimi çekerler. Küçük sürpriz ve patlamalarla doludurlar. Adi kadınlardan da hoşlanırım; çorapları sarkmış, makyajları akmış, sarhoş ve küfürbaz kadınlardan. Azizlerden çok sapkınlar ilgilendiriyor beni. Serserilerin yanında rahatımdır, çünkü ben de serseriyim. Kanun sevmem, ahlak sevmem, din sevmem, kural sevmem.Toplumun beni şekillendirmesinden hoşlanmam.
  • Acı çekmek için ayyaş olmak, bir kadın tarafından sıfırlanmak gerekmiyordu , ama acı çekip ayyaş olunabilirdi. Bir süre, gençlikte özellikle, talihin senden yana olduğunu sanabilirdin, bazen senden yanadır da gerçekten. Ama senin farkında bile olmadığın ve senin aleyhine işleyen birtakım ortalama hesaplar ve kanunlar vardır, her şeyin yolunda gittiğini sandığın zamanlarda bile.Bir gece, sıcak bir salı gecesi o ayyaş sen oluverirsin, sensin o ucuz pansiyon odasında olan, ve daha önce o odalarda olmuş olmanın da bir yararı olmaz, daha da kötüdür hatta, çünkü bir daha bu duruma düşmemeye karar vermişliğin vardır. Bir sigara daha yakmaktan, bir içki daha içmekten, o sıvası dökük duvarlarda bir çift göz, bir çift dudak aramaktan başka bir şey de gelmez elden.
  • Kader tanrıçasının zalim olduğu ve sonunda hepimizin posasını çıkaracağı doğru; ama sıkı, ölümsüz bir kaybedenden daha yıldırıcı hiçbir şey yoktur. İşin sırrı şunda yatıyor; herkes kaybedebilir, kaybetmek yeteneklerin en kolayıdır.
  • İnsan ruhunun derisi yoktur, şarkı söylemek isteyen iç kıvrımları vardır,duymuyur musunuz? Mırıldanıyor, duymuyor musunuz yoldaşlar? Sıkı bir hatun ve yeni bir Cadillac hiçbir şeyi değiştirmeyecek... Temel Reis yine tek gözlü kalacak ve Nixon yeni başkanımız olacak. İsa çarmıhtan indi, şimdi bizi çivilediler lanet şeye. Seçimimiz seçim değil. Çok hızlı hareket edersek, ölürüz. Yeterince hızlı hareket etmezsek, yine ölürüz. Onların destesiyle oynuyoruz; kıçında iki bin yıllık Hristiyan tıpası varken nasıl sıçacaksın?
  • Hastaneler sizi neden sunmaksızın öldürmeye çalıştıkları yerlerdir. Amerikan hastanelerinde ki soğuk ve ölçülü acımasızlığın nedeni doktorların fazla mesai yapmaları ya da ölümü kanıksamış, sıkılmış olmaları değildir. Asıl neden çoğu zaman başları ile kıçlarını ayırdetmeyi beceremeyen, cahillerin hayranlığa boğulup merhemi elinde bulunduran büyücü olarak gördükleri ve çok az iş yapıp çok fazla para kazanan doktorların kendileridir.
  • Bir keresinde adamın birinden shakespeare sevmediğimi yazmaya hakkım olmadığını anlatan uzun ve öfke dolu bir mektup almıştım. gençler bana kanıp shakespeare okuma zahmetine bile girmeyeceklerdi. böyle bir konum almaya hakkım yoktu. sayfalarca bunu söyletip durmuştu. cevaplamadım. ama burda cevaplayacağım.s..... git lan.ben tolstoy'da sevmem.
  • yorum | | Devamı...

    Güz Takvimi



    Ayaklarına sürgün yol büyüten
    Issızlıklardan gelen bir garip adem'im ben
    Kendi içinde kendini arayan.
    Herkesin "bizden değildir" diye ufaladığı
    Meçhul bir adem.

    Uzun uzun bir hikayedir;
    Zulüm, kan, gözyaşı
    Gecenin kederinde pimi çekilmiş zifiri
    Bu çığırtkan sessizlik
    Bu yeraltı uykusu...

    Uzun uzun bir hikayedir;
    Göğsümde çiğnenen bu kalp ağrısı...

    Bir yalnız bırakılmayım
    Aklımın sınırlara bölüşülmüş coğrafyasında.
    Kendime yeni bir ülke düşünüyorum
    Umut düşü maviliklerinde...

    Ozan Deniz Sarıtop

    İletişim;

    Ad

    E-posta *

    Mesaj *